24 Kasım 2011 Perşembe

Yalnız Kalırsan, Yalnız OLmadığını Bil! Dertli İsen, Dermanın OLduğunu Bil! Hiç Bir Şeyin Sahibiyim Deme, Emanetçi OLduğunu Bil!

Bir Nefestir Ömür Dediğin! Ne Var Ki Yani.. Bu Kışta Nefesimiz Üşüdüyse Yârdan dı. Heybemiz Ağrı Dolduysa Yârdan dı....
Seviyorsak Ondandı İşte..

şemsi tebrizi

Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara.
Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık.
Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz?
Hüzün taze tutar aşk yarasını. 
Yaramdan da hoşum, yârimden de…

Şems - i Tebrizi

ve onların kalplerini birbirine O ısındırdı

Sırat'ın ortasında,
Bir bardak soğuk su içmek gibi seni sevmek; 
Bilirim...

Hadi, beraber okuyalım yârim;

Ve ellefe beyne kulûbihim,
Ve ellefe beyne kulûbihim...

(Ve onların kalplerini birbirine O ısındırdı.)

(Enfal-63)

Aşk; susmaktır Ey Sevgili! Onun güzelliğini, iyiliğini tarif etmeye gücün yetmediği an susmaktır. Kelâmın, kalemin, sözün tükendiği yerde, manayı sessizliğe yükleyip susmaktır. Artık sustum Ey Sevgili. Bilesin!..

Alemlerin Rabbine

Alemlerin Rabbi’ne, din gününün sahibine, lütfûyla bize bağışladıklarına, aldığımız her nefese, verdiğimiz her nefese, güne, geceye, susuzluklardan sonra suya, karanlıklardan sonra ışığa, sıkıntılardan sonra genişliklere, rahmetle yıkanan seher vaktine, her şeyi işitene, her şeyi bilene, karanlık gecede kara taşın üstündeki karıncayı görene, görüp gözetene, her şeyi yaratana, her şeyin sahubu olana, doğmamış ve doğrulmamış olana, eksik ve kusurlardan münezzeh olana, Rahman ve Rahim olana, alemlerin Rabbi olana sonsuz hamd-u senâlar ediyoruz, bütün varlığımızla..

Sesini öperim çocuk yüreğinin, Kirpiklerinden sızan o dilsiz ince türküsünü.. Öyle mahzun durma ne olur...

‎"Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl." (Tirmizî,Deavât,85)

Aşk bakmakla güzelleşir konuşmakla zenginleşir ama dokunmakla bozulur( iskender pala)

3 Kasım 2011 Perşembe

1 Kasım 2011 Salı

insan..yaşıyorken özgürdür..

maria

she would never say where she came from
yesterday don't matter when it's gone

oyunun kuralı



-”Arkanda da gözlerin olacak.” Neler çevrildiğini göreceksin.

-”Şüpheci olacaksın.” Sana yapılan bir iyilikte bile “Bunun altında ne var” diye düşünerek adım atacaksın. Tedbirin her zaman yan cebinde olacak.

-“Kendine güvenini tamamlamadan kimseye güven vermeyeceksin.” Önce güven’in ne olduğunu anlaman için süt ağzını yakacak ve sonra üfleyerek gezeceksin.

-“Maymuncuk gibi her kapıya uyacaksın.” Her şeyden biraz anlamak lazım ama uygulamaya geçme maksatlı değil. ‘Hastayım’ diyene yirmi çeşit ilaç saymayacaksın.

-“Kendine göre piyon, başkasına göre Vezir olacaksın.” Kıl kadar değeri olmayanların gücü seni üzmeye yetmeyecek. Derdine derman bulacak olan yine sensin.

-“Hayat yolunda trafik ışıklarını unutmayacaksın, yoksa cezayı anında keser.” Hayat: Rüşvetle yürüyen bir yaşantı değil, onu kandıramazsın.

-“Memlekete-ülkeye göre değil, adamına göre muamele yapacaksın.”

-“Az-öz konuşacaksın.” İnsanlar ağzından çıkacak olan sözü merakla bekleyecek. Fakat ölçüyü tutturmayı bilmelisin. Ne lafazan desinler, ne de ağzından laf cımbızla alınıyor, desinler.

-“Kim olduğunu bileceksin ve yerinde davranacaksın.”

-“Her bildiğin doğru olabilir ama her doğruyu her yerde söylemek yanlıştır.”

-“Söz ağzından çıkmadan önce biraz düşüneceksin.” Söz ağzındayken senin esirindir, ağzından çıktıktan sonra patron değişir, yani sen onun esiri olursun.

-“Yıkmak kolaydır, yapmak zor.” 50 yıl boyunca bir ormanın tüm bakımını yaparsın, bir kibrit çöpü ile küle dönmesi yalnızca birkaç saat zaman alır.

-“Erinmeyeceksin bir bardak suyu kendin almaya.” Bekâr yaşamaya alıştığım için evime gittiğimde bile suyu kendim alırım. Kız kardeşim “Ağabey bana söyle getireyim” der. Buna cevabım hazırdır. ‘Bana hizmet edilmesini sevmem.’

-“Vazgeçmeyeceksin amaçlarından. Yollar dikenli olsa da…” Lakin yolun doğru yol olması önemlidir. Buna uygun bir Atasözü var; [ Kuru gayret, çarık eskitir. ]

-“Çekilmesi gerekiyorsa, acıyı en derinden çekeceksin.” Çekerken de bu acının geçici olduğunu bileceksin.